
Kiev de Yılbaşı
Yeni yılı yeni bir ortamda dostlarla birlikte keyifle karşılama geleneğinin 2020 yılı uygulamasını Ukrayna’da gerçekleştirdik.
Altı gün boyunca Ukrayna’nın iki çok güzel şehrini, Lviv ve Kiev’i gezdik. Bir çok yönü ile tanıdık. (Her yönü ile diyemiyorum, kamu oyunda bilinen ve çok revaçta olan yönünü yaşayamadık).
Rehberimiz İsmail Bey bize görevinin çok ötesinde, dostluk ve misafirperverlik boyutunda ilgi gösterdi. Bazı günler onsekiz saate varan zaman ayırdı, bir bölümü angarya düzeyine uzanan isteklerimizi hiç gocunmadan yerine getirdi.
Lviv’in tüm mahallelerini gezdirme gayretinin verdiği yorgunluk dışında her şeyiyle mükemmel bir program uyguladı. Sayesinde uzun yıllar hatırlayacağımız güzellikte masal tadında bir gezi yaptık.
Ukrayna, kamu oyunda oluşan imajının çok ötesinde tarihi, sanatı, otantik yemek mekanları, ucuz ancak kaliteli votkası, vişne likörü, konforlu otelleri, lezzetli yemekleri ile büyük bir keyifle gezilecek bir ülke. Pandemi sonrası elit Türk Turistler için çok değerli bir destinasyon olacaktır inancındayım. Bizler beklediğimizden fazlasını bulduk.
Netice olarak, bir sevgili dostumuzun geçirdiği talihsiz kazanın yarattığı üzüntü dışında –ki kalıcı bir sorun olmadığını duyarak teselli olduk - her şey, dondurucu soğuğa rağmen son derece güzel ve zevkliydi. Sonbahar aylarında doyumsuz bir güzellikte olacağını düşünüyor ve bir sonraki gezimizi o tarihe denk getirmeyi düşünüyoruz.
ZENGİN BİR SINIR ÜLKESİ
Yaşanan ekonomik ve politik sıkıntılar nedeni ile nüfusu sürekli azalan ve yaşlanan Ukrayna, 603.628 km2 lik yüzölçümü ile Avrupa’nın Rusya’dan sonra ikinci büyük ülkesi. 1989'da 52 Milyon olan nüfus 2019 da 43,8 Milyona düşmüş.
Kuzeyden başlayarak, Moldova, Romanya, Macaristan, Slovakya, Polonya, Belarus, ve Rusya ile sınır komşusu olan Ukrayna'nın ismi slav dlinde "Sınır Ülkesi" anlamına geliyor. Lisanları slav dil ailesine bağlı ancak Rusçadan tamamen farklı bir lisan. Ülkede Rum ve Rus Ortodoks kiliseleri etkin.
Ukrayna verimli tarım topraklarına sahip olmaları ve Asya’dan Avrupa’ya uzanan ana yollardan birinin üzerinde yer almaları nedeniyle tarih boyunca çeşitli kavimlerin istilasına uğramış. Uzun yıllar bağımsız kalamamışlar. Hunlar’dan sonra Hazar Kağanlığı topraklarına katılan Ukrayna, 860 yılında Viking Kral’ı Rurik’in Kiev Knezliği’ni kurmasıyla bağımsız bir devlet haline gelmiş.
Kiev Prensi I. Vladimir’in 988 yılında Hristanlığı kabulü ile gelişen Ukrayna, takip eden altı yüzyıl boyunca varlığını dönüşümlü olarak Polonya, Litvanya, Rusya ve Osmanlı himayesinde sürdürmüş.
XVI. Yüzyılda, devlet düzenini kurulmadığı uçsuz bucaksız Ukrayna topraklarında yaşayan ve kontrol dışında kaldıkları için kendilerine "özgür insan, çiftçi" anlamında Kazak (Cossack) denilen çeşitli kökenlere sahip yerleşik halk, haydutlar, göçmenler ve Kırım Tatarlarının baskın ve yağmalarından usanarak zaman içinde askeri becerini geliştirmiş ve bağımsız Kazak Hatmanlığını kurmuşlar.
Barışcıl kırsal kesim insanlarından savaşçı bir topluluğa dönüşen Kazaklar, kısa zamanda Ukrayna’ya hakim olup ardından, Çayka adı verilen küçük tekneleriyle Karadeniz’i aşıp 1614'de Sinop’u, 1624'de de Yeniköy’ü yağmalayacak güce erişmişler. Bu yağmalar sonrası kendilerine "yapmayın etmeyin" şeklinde mektup yazan Osmanlı Padişahı IV. Mehmet'e, İlya Repin'in meşhur tablosuna konu olan alaycı cevabı yazabilmişlerdir.
XVIII. Yüzyılda Osmanlı ve Lehistan arasındaki anlaşmanın bozulması sonrası çıkan savaşın yarattığı himaye boşluğundan yararlanan Rusya bölgeye hakim olur. I. Dünya savaşı sonlarında, Rus devrimi Ukrayna’ya bağımsızlığını ilan etme olanağı sağlar, ancak uzun süreli olmaz, 1923 de «gönüllü olarak» SSCB ne dahil olurlar. 1930’larda Stalin’in baskı döneminde, mahsulleri ellerinden alındığı için milyonlarca köylü açlıktan ölür. II. Dünya Savaşında, Stalin’in petrol yataklarına Alman erişimini engellemek için zorladığı ölümüne direniş Ukrayna açısından tam bir yıkım olur. 5 -8 Milyon kayıp verirler.
1991 yılında SSCB nin dağılması ile Ukrayna tekrar bağımsızlığına kavuşur. Ancak Rusya deniz üslerinin bulunduğu Kırım’ı kaybetmemek için politik bir manevra ile otonom hale getirir. Ardından da Ukrayna'nın Avrupa Birliğine katılma yönündeki hareketini, 2014 seçimleri ardından çıkan olaylardan yararlanarak Donetsk bölgesini ilhak ederek gözdağı vererek engeller. Bu çekişme günümüzde de sürmektedir.