Anadolu Selçukları dönemindeki Anadolu Beyliklerinden Eşrefoğlulları'nın kurucusu Seyfeddin Süleyman Bey tarafından 1296 - 1299 yılları arasında yaptırılan Eşrefoğlu Camii, Orta Asya geleneğinde yapılan, ahşap direkli ve düz toprak damlı camilerin en gelimiş ve en büyük örneğidir. Taş kapı ve harime açılan çinili kapının kemer alınlığındaki kitabelerde okunan tarihlerden eserin üç yılda tamamlandığı anlaşılmaktadır. 

Çeşitli tarihlerde dikkatsizce yapılan onarımlar sonrası Minare  özelliklerini yitirmiş, Caminin toprak damı ise 1941 yılında eğimli çatı halişne getirilmiş, 1956 yılında da bakır levhalarla kaplanmıştır. Orta dört direk arasında kışın yapan karların hgemen altında yer alan kar çukurunda toplanması için bırakılmış açıklıkta bu restorasyon döneminde kapatılmıştı.  Çatıda biriken karların ortdaki açıklıtan kürelenerek dolduruldu Karlık denilen havuz doldurulması ve bastırılarak yaz aylarının sonuna kadar tümüyle erimeden saklanması, o dönemin büyük bir mühendislik öngörüsüdür.  Havuzda toplanan karlar, ortamı nemlendirmekte, sedir ağacından yapılan sütunların kuruyup çatlamasını önlemektedir. 1965 yılındaki restorasyon sırasında tavan açıklığının kapatılması ile yapılan fahiş hata sonradan yapılan el kumandalı sistem ile kısmen de olsa gidwerilmiş, havalandırma sağlanmış durumdadır. 

Beyşehir Gölü'nün karşı tarafındaki Anamas Dağları'ndan getirilen sedir ağaçlarının 5-6 ay gölde ıslatılıp, ardından fırınlanmasıyla elde edilen, betonlaşmış sağlamlıktaki ahşap elemanlarla inşa edilen camiinin birisi taç kapısı, diğerleri tahliye kapısı olmak üzere 3 kapısı, 35 penceresi ve 47 ahşap direkle taşınan 480 adet kiriş üzerine oturtulmuş tavanı bulunmaktadır.  

2012 yılında Unesco Dünya Mirası Geçici Listesine alınan cami,  Ahşap sütunlu özgün mimarisinin bozulmamış olması, Anıtsal Taç Kapısı, çini mozaik ile kaplı görkemli minberi, ceviz ağacından çivi kullanılmadan inanılmaz bir ince işlikle yapılmış mihrabı, tavanı taşıyan kirişlerde yer alan kalem işi süslemeler ile Anadolu'daki en iyi korunmuş ahşap camiidir. 

Caminin ahşap kapısının süsleme panolar 1966 yılında çalınmış, uzun araştırmalardan sonra Kopenhag Büyükelçiliğimiz tarafından Kopenhag'daki David's Samling Müzesinde olduğu belirlenmiş, 8 Temmuz 1999 da da geri alınarak Anadolu medeniyetleri Müzesin de sergilenmeye başlanmıştır.